Sağlıklı beslenme; bebek, çocuk ve anne sağlığına, bağışıklık sisteminin güçlenmesine, bulaşıcı olmayan hastalık risklerinin azalmasına ve beklenen yaşam süresinin uzamasına katkı sağlamaktadır. Çocuklar yetersiz beslenmenin yol açtığı, çoğu etkili bir şekilde önlenebilen veya tedavi edilebilen pek çok hastalığa maruz kalabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre çocuk ölümlerinin %45’i yetersiz beslenme ile ilişkiliyken, öte yandan okul çağı çocuk ve adölesanlarda obezite son 40 yılda 10 kat artış göstermiştir.
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, 15-16 Mart 2019 tarihlerinde yaşam boyu öğrenme çerçevesinde mesleki eğitim ve toplum sağlığına katkı sağlamak amacıyla “Çocuk Beslenmesinde Çözüm Odaklı Yaklaşımlar” başlıklı bir sempozyum düzenledi.
Ataköy yerleşkemizde bulunan Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumda “Çocuk Beslenmesinde Çözüm Odaklı Yaklaşımlar” başlığı masaya yatırıldı. Sempozyumun açılışına İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Rektörü Prof. Dr. Erhan Güzel, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, alanında uzman çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
“BESLENME PROBLEMİ TÜM TOPLUMU ETKİLİYOR”
Çocukların toplumların geleceği olduğundan hareketle onların sağlığının önemine dikkat çeken Beslenme ve Diyetetik Bölümü akademisyenlerimizden ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Meltem Akın Dikleli, “Bizler, sağlık profesyonelleri olarak çocukların sağlığıyla yakından ilgilenmek durumundayız. Dünya Sağlık Örgütü diyor ki; tüm dünyada beslenme yetersizliği problemimiz var. Bu problem, dünyadaki tüm toplulukları etkiliyor. Bu problemden kendini kurtarabilen hiçbir toplum yok. Ama beslenme bozuklukları çok geniş bir yelpazeden ibaret" diye konuştu.
“40 MİLYON ÇOCUK OBEZ”
Dünya Sağlık Örgütü tarafından beslenme yetersizliğinin üç gruba ayrıldığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Dikleli, "Temelde şişmanlık, bodurluk, açlık olarak gruplandırıyor. Şu an bu problemlerden sayısal olarak en fazla görünen bodurluk. Dünyada yaklaşık 150 milyon çocuk kronik bir beslenme yetersizliği yaşıyor. 40 milyon kadar çocuk ideal kilosunun üzerinde ya da obez. 40 milyon çok dramatik bir sayı. 5 yaş altındaki çocuklarımızın yarısını beslenme probleminden dolayı kaybediyoruz. Bu ölüm nedenleri arasında. Bu çocukların ilerleyen yaşlarında sağlık problemlerini beraberinde getireceği anlamına geliyor. Ne gibi problemler bunlar? Diyabet, kanserler, beslenmenin yakından ilişkili olduğu pek çok hastalık dünyaya yük olarak gelecek demektir. Zaten halihazırda da bu durumu yaşıyoruz" dedi.
“ÇOCUKLARIN BESLENMESİNİ TAKİP ETMELİYİZ”
Bireyin bütün yaşamı boyunca takip edilmesi gerektiğinin önemine dikkat çeken hocamız, "Bireyin eksiği varsa bunu yerine koymalı ya da fazla kiloluysa ona uygun beslenme modellerini tanımlamalı. Bu durumda temelde bizim çocuklarımızı takip ediyor olmamız gerekiyor. İşin esası biz bu konuda şanslı ülkelerdeniz. Bizim 1960'lardan bu yana kurulu bir düzenimiz var. Doğurganlık çağındaki anneden başlamak üzere gebelik ve gebelik sonrası çocuklarımızı takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.